Ali Gurbetoglu'nun Kisisel Web Sitesi
Gençler…!
Üniversiteli olmanızdan ötürü öncelikle sizleri kutluyorum. Üniversite giriş sınavı gibi büyük bir maratonun yorgunluğunu henüz atmamış olabilirsiniz. Ancak zaman çok hızlı ilerlemektedir. Mezun olma aşamasına geldiğinizde üniversitedeki ilk günlerinizi dün gibi hatırlayacağınızda şüphe yok... Üniversiteli olmak kadar üniversite yıllarının nasıl değerlendirildiği de önemlidir. "Kervan yolda düzülür" anlayışıyla "mezun olduktan sonra eksiklerimi tamamlarım" düşüncesi ciddi bir hatadır. Hayatta başarılı olanlar bu yıllarını çok iyi değerlendirenlerdir. Bu bakımdan üniversiteli bir genç kendine saygı duymalı, üniversite yıllarını çok iyi değerlendirmeli, geleceğini bu yıllarda inşa etmeye başlamalıdır.
Bu amaçla:
- Derslerine mutlaka devam etmeli ve derslere hazırlıklı gitmelidir.
- Fakülte dersleriyle yetinmemeli, alanındaki temel kaynaklara sahip olup onları derslerden bağımsız olarak ayrıntılı şekilde incelemelidir.
- Öğrenci kulüplerinde görev üstlenerek, proje çalışmalarına aktif katılm sağlayarak ekip çalışması (sosyal ve duygusal zeka) becerilerini geliştirmelidir.
- Yaz tatillerinde iş deneyimi için mutlaka mesleğine yakın bir işte çalışmalıdır.
- En az bir yabancı dili akıcı kullanabilmek için dil öğrenimine her gün (az da olsa) mutlaka zaman ayırmalıdır.
- Fakülte programından ayrı olarak her fırsatta mesleğiyle alakalı deneyimini arttırıcı staj imkanlarını araştırıp değerlendirmelidir.
- Her fırsatta mesleğiyle alakalı bilimsel, sosyal etkinlikleri ve yeni gelişmeleri yakından takip etmelidir.
- Ülkemizi tanımak ve iş imkanlarını yakından gözlemek için çeşitli bölgelere seyahat imkanlarını araştırıp değerlendirmelidir.
- Mümkünse yurt dışına giderek bilgi ve görgüsünü ve dil kullanım becerisini geliştirmelidir.
- Sosyal medyaya harcadığı zamanın bir kımını bu tür etkinliklere ayırmalıdır…
Not: Zamanını sosyal medya, kafe gibi her zaman ulaşabileceği meşguliyetlerle heder etmeden öğrenme fırsatları değerlendirmek, bu gibi fırsatları göz ardı edenlere göre hayata birkaç adım önde başlamak anlamına geleceği unutulmamalıdır.